Tom divided the pie into three equal parts.
- Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
The playground is divided into three areas by white lines.
- Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
The playground is divided into three areas by white lines.
- Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
The equator divides the globe into two hemispheres.
- Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
We'd like to split it. Could you bring it to us on two plates?
- Onu bölmek istiyoruz.Bize onu iki tabakta getirir misin?
Tom has a split personality.
- Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.