Mother divided the cake into eight pieces.
- Anne pastayı sekiz parçaya böldü.
Mother divided the cake into three parts.
- Annem pastayı üç parçaya böldü.
Mother divided the cake into three parts.
- Anne pastayı üç parçaya böldü.
The playground is divided into three areas by white lines.
- Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
We'd like to split it. Could you bring it to us on two plates?
- Onu bölmek istiyoruz.Bize onu iki tabakta getirir misin?
Tom has a split personality.
- Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.