bölü

listen to the pronunciation of bölü
التركية - الإنجليزية
segmented
divided

A house divided against itself cannot stand. - Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.

This book is divided into four parts. - Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır.

separated into sections
(Bilgisayar) divide

A house divided against itself cannot stand. - Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.

This book is divided into four parts. - Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır.

(Matematik) over

Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts. - Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.

You were supposed to read Chapter 14. That was your homework over the weekend. - Bölüm 14'ü okumanız gerekiyordu. O sizin hafta sonu boyunca ev ödevinizdi.

(Bilgisayar) intercept
(Bilgisayar) slash
rubric

Was there an assessment rubric? - Bir değerlendirme bölümü var mıydı?

ters bölü
(Bilgisayar) backslash
التركية - التركية
Bir bayağı kesrin gösterilişinde pay ile payda arasına konulan yatay çizginin okunuşu; "a/b" kesri "a bölü b" diye okunur
Bölme işlemini gösteren işaretin "/" okunuşu, taksim
Bölme işlemini gösteren işaretin "/" okunuşu, taksim; "a/b" anlatımı, "a bölü b" diye okunur
Bir bayağı kesrin gösterilişinde pay ile payda arasına konulan yatay çizginin okunuşu
bölü
المفضلات