تعريف böcek في التركية الإنجليزية القاموس.
- insect
These insects are widely distributed.
- Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
What insects have you eaten?
- Hangi böcekleri yedin.
- bug
On the highway of life, sometimes you'll be the bug, other times you'll be the windshield.
- Hayatın karayolunda bazen böcek olacaksın başka zamanlar ön cam olacaksın.
I got a bug in my eye and I can't get it out.
- Gözüme bir böcek kaçtı ve onu çıkaramıyorum.
- beetle
Beetles, butterflies and cockroaches are insects.
- Kın kanatlılar, kelebekler ve hamamböcekleri, böcektirler.
He keeps a spider in a jar and feeds it with beetles that he catches in the garden.
- Kavanozda bir örümceğe bakar ve onu bahçede yakaladığı böceklerle besler.
- louse
- lobster; crayfish
- insect, beetle, bug " haşere; (denizde) crayfish
- bug; insect
- beetle; crawler; lobster
- bugging device
- varmint
- {i} crawler
- bugs
Whenever I leave my window open, bugs fly into my room.
- Her ne zaman penceremi açık bıraksam, böcekler odama uçuyorlar.
Tom used an insect net to collect bugs.
- Tom böcekleri toplamak için bir böcek ağı kullandı.
- ınsect
- böcek-bilim
- (Hayvan Bilim, Zooloji) entomology
- böcek ilacı
- Pesticide
- böcek savar
- insect repellent
- böcek bacağının son bölütü
- tarsus
- böcek gibi small, brunette
- (child)
- böcek ilacı
- insecticide
We have been using this insecticide for two years.
- Biz iki yıldır bu böcek ilacını kullanıyoruz.
- böcek ilacı
- pyrethrum powder
- böcek ilacı
- insect powder
- böcek ilacı alabilir miyim
- Can I have some insect repellent
- böcek kanadı zarfı
- shard
- böcek kanadını saran kabuk
- wing case
- böcek sokması için bir şeyiniz var mı
- Can I have something for insect bites
- böcek sürüsü
- flight
- böcek yiyen
- sundew
- böcek yiyen
- insect eater
- böcek yiyen canlı
- insectivore
- böcek yuvası
- nidus
- böcek zehiri
- pesticide
- böcek çıkarmak
- to hatch silkworms
- böcek öldürücü
- insecticidal
- böcek öldürücü
- insecticide, acaricide
- böcek öldürücü ilaç
- insecticide
- böcek ısırığı
- insect bite
- böcek-bilimsel
- (Hayvan Bilim, Zooloji) entomological
- börtü böcek
- bugs, insects
- böcekler
- insects
These insects are widely distributed.
- Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
I can hear the chirping of insects.
- Ben böceklerin cıvıltısını duyabiliyorum.
- kınkanatlı böcek
- beetle
- ergin böcek
- imago
- böcekler
- insecta
- sümüklü böcek
- Snail, helix, slug
- bir günlük ömrü olan böcek
- Ephemera
- böcekler
- livestock
- eski mısırda kutsal böcek
- scarab
- gelişimini tamamlamış böcek
- imago
- istakozdan küçük böcek
- crayfish
- istakozdan küçük böcek
- istakozdan küçük deniz ürünü
- kahverengi kanatlı böcek
- brown lacewing
- kanatsız böcek
- stick insect
- katil böcek
- (Hayvan Bilim, Zooloji) assasin bug
- kınkanatlı böcek
- (Tabiat Doğa) (böcek, haşere) beetle
- kısa ömürlü böcek
- dayfly
- mezarcı böcek
- sexton beetle
- tahta yiyen böcek
- (Hayvan Bilim, Zooloji) xylotomous
- vızıldayan böcek
- buzzer
- zararlı böcek
- insect pest
- çirkin kara böcek
- (Hayvan Bilim, Zooloji) ugly black beetle
- çokayaklı böcek
- myriapod