partiye bendi de götürün.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Where do all these moles come from?
- Tüm bu benler nereden geliyor?
Please get me hotel security.
- Lütfen beni otel güvenliğine götürün.
Don't get me wrong, Tom.
- Beni yanlış anlama, Tom.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.