azîz

listen to the pronunciation of azîz
التركية - الإنجليزية

تعريف azîz في التركية الإنجليزية القاموس.

aziz
saint

If I give the poor something to eat, then they call me a saint. If I ask why the poor have nothing to eat, then they call me a communist. - Eğer fakirlere yiyecek bir şey verirsem, o zaman bana aziz derler. Eğer fakirlerin neden yiyecek hiçbir şeyi olmadığını sorarsam, o zaman bana komünist derler.

He acted like a saint. - O, bir aziz gibi davrandı.

aziz
dear
aziz
glorious
aziz
mighty
Aziz
(isim) Dear, beloved; saint
aziz
dear, beloved
aziz
august

Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy. - Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.

aziz
saintly
aziz
precious
aziz
saint; ducky
aziz
saintly, holy, sacred
aziz
reverend
aziz
St
aziz
saint ermiş, eren
aziz tutmak
cherish
Aziz george
St. George
Aziz paulus'un öğrencisi
(ıncil) Timothy
Aziz paulus'un öğrencisi
Titus
Aziz petrus
(ısa'nın havarisi) Peter
Aziz petrus'un mektupları
the Epistles of Peter
aziz adayı aleyhinde tartışan savcı
(katolik) devil's advocate
aziz augustine tarikatına bağlı keşiş
Augustine friar
aziz gibi
saintlike
aziz gibi
saintly
aziz gibi davranmak
saint it
aziz ilan etme
beatification
aziz ilan etmek
bless
aziz ilan etmek
sanctify a person who has died (Catholic)
aziz ilan etmek
beatify
aziz kabul etmek
saint
aziz tutan kimse
cherisher
aziz tutarak
cherishingly
koruyucu aziz
patron saint
aziz
beloved
su gibi aziz ol
saints such as water
aziz
{i} ducky
aziz
hallow
azizler
heavenly hosts
azizler
sainthood
korint kilisesine aziz paul'ün yazdığı mektuplar
Corinthian
papanın aziz ilan etmesi
(ölmüş) beatification
su gibi aziz ol! Thank you very much indeed
(for bringing me water to drink)!
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف azîz في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Aziz
A male given name
Aziz
Saud ibn Abd al Aziz al Faysal Al Saud Aziz al Din Alamgir II Abd al Aziz ibn Abd al Rahman ibn Faysal Al
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Sireti temiz
(Osmanlı Dönemi) Hristiyanlıkta kudsî kabul edilen daimî reis
(Osmanlı Dönemi) Şerif
(Osmanlı Dönemi) Dini dünyaya âlet etmeyen
(Osmanlı Dönemi) Nadir
(Osmanlı Dönemi) İzzetli. Çok izzetli. Sevgili. Çok nurlu
(Osmanlı Dönemi) Ermiş. Mânevi kudret ve kuvvet sahibi
(Osmanlı Dönemi) Mağlup edilmesi mümkün olmayan ve daima galib olan manasında Cenab-ı Hakk'ın bir ismidir
(Osmanlı Dönemi) Dost
Aziz
(Osmanlı Dönemi) izzetli, çok izzetli, mânevi kuvvet ve kudret sahibi mağlup edilmesi mümkün olmayan ve dâima galip olan mânâsında Allah'ın bir ismi
aziz
Ermiş, eren
aziz
Hıristiyanlıkta ermiş
aziz
Sevgide üstün tutulan
aziz
Sevgide üstün tutulan, muazzez
su gibi aziz ol
(Atasözü) Biri tarafından istenen suyu getiren kimse için söylenen iyi dilek sözü

Nineme su götürünce:''SU GİBİ AZİZ OL!'' dedi.

Aziz
pakbaz
abdi aziz
(Osmanlı Dönemi) izzetli ve şerefli kul
azîz
المفضلات