ayak bileği

listen to the pronunciation of ayak bileği
التركية - الإنجليزية
1. ankle. 2. (Anatomi) tarsus
tarsus
talus
{i} ankle

I tripped on a stone, twisting my ankle. - Bir taşa takıldım, ayak bileğimi incittim.

He sprained his ankle. - O, ayak bileğini burktu.

tarsal
ayak bileği kemiği
ankle
ayak bileği ile ilgili
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsus
ayak bileği kemiği
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsal bone
ayak bileği kemiği
knucklebone
ayak bileği yan kemiği
malleolus
ayak bilek
ankle

He was wearing a long black coat that reached almost to his ankles. - O neredeyse ayak bileklerine kadar uzanan uzun bir siyah ceket giyiyordu.

My ankles often become swollen. - Benim ayak bileklerim sık sık şişer.

ayakbileği
tarsus
kalın ayak bileği
Cankle (calf+ankle)
التركية - التركية
Baldır kemikleriyle tarak kemikleri arasında bulunan ve yedi kemikten oluşan ayağın arka bölümü
ayak bileği
المفضلات