You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.
- İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.
- İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.
It's difficult to tell an original from a fake.
- Bir orijinali sahteden ayırt etmek zordur.
It is sometimes hard to tell right from wrong.
- Bazen doğruyu yanlıştan ayırt etmek zordur.