avunmak

listen to the pronunciation of avunmak
التركية - الإنجليزية
Find solace

She found solace in the church after her son's death.

(for an animal) to be bred, become pregnant
draw consolation; be distracted
console
to be distracted, be preoccupied (with)
to be consoled, be cheered up
to be consoled, to be comforted; to be divert oneself, to amuse oneself; to become pregnant
console oneself
amuse oneself
consoled
divert oneself
comforted
be consoled
draw consolation
be distracted
avunma
consolation
avunma
{i} solace
avun
consolation
avunma
being distracted
avunma
consolation, comfort
avunma
preoccupation, distraction
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) t. Oyalanmak, kendi kendini eğlendirmek
(Osmanlı Dönemi) İnek vs. nin gebe kalması
Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak: "Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu."- E. Bener
Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak
Oyalanmak, yetinmek: "Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir şeyle avunamıyor."- Y. K. Karaosmanoğlu
Hayvan gebe kalmak
Oyalanmak; yetinmek
müteselli olmak
avun
Mısır ununun kalınlık ayarı
avunma
Avunmak işi, teselli
avunmak
المفضلات