الإنجليزية - التركية
تعريف avoiding, tending to shirk, elusive في الإنجليزية التركية القاموس.
- evasive
- {s} kaçamaklı; cevap vermekten kaçan; (bir işte) yan çizen
- evasive
- kaçamaklı
- evasive
- baştansavma
- evasive
- kaçamaklı (cevap vs)
- evasive
- {s} kaçamak yapmaya meyilli
- evasive
- kaçamak
O kaçamak bromürlerle konuştu.
-She spoke in evasive bromides.
Tom tekrar kaçamak oluyor.
-Tom is being evasive again.
- evasive
- (sıfat) kaçamaklı, baştan savma, kaçamak yapmaya meyilli, kaçamak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف avoiding, tending to shirk, elusive في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} evasive
avoiding, tending to shirk, elusive
الواصلة
avoiding, tending to shirk, e·lu·siveالنطق
Resimler
المفضلات