O otomobili satın alacak mısınız?
- Are you going to buy that auto?
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
- The automatic doors opened and Tom got in.
Bu otomatik bir kapıdır.
- This is an automatic door.
Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.
- We are producing spare parts in an automobile factory.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
Bu kendiliğinden olur.
- It happens automatically.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
- Crises do not automatically produce the right recipes against them.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Automobiles are made in factories.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.