Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
- She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
İngilizcede, Japoncadan ödünç alınmış bazı kelimeler vardır.
- In English there are some words borrowed from Japanese.
Sauna Finceden ödünç alınmış yaygın olarak kullanılan birkaç sözcükten biridir.
- Sauna is one of the few widely used words that have been borrowed from Finnish.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank lent him 500 dollars.
Öyle bir kişiye ödünç para vermemeliydin.
- You should not have lent the money to such a person.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
- Would you mind if I borrowed your car?
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
- He spent all the money that his friend had lent him.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank lent him 500 dollars.
bir şeyi ödünç vermek.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank loaned her 500 dollars.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank loaned him 500 dollars.