Birçok tehlikelere maruz kaldı.
- He was exposed to many dangers.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Şimdi her şey ortada.
- Now everything's exposed.
Tepe ortada, ağaçsız.
- The hill is exposed, with no trees.
Her zaman birtakım tehlikeye maruz kalırız.
- We are always exposed to some kind of danger.
Birçok tehlikelere maruz kaldı.
- He was exposed to many dangers.
Fadıl karanlık sırrını açıkladı.
- Fadil exposed his dark secret.