ausblendend

listen to the pronunciation of ausblendend
الإنجليزية - التركية

تعريف ausblendend في الإنجليزية التركية القاموس.

hiding
{i} gizlenme

Benden gizlenmeye devam edemezsin, Tom. - You can't keep hiding from me, Tom.

stripping
soyulma
hiding
{f} sakla

Tom kapının arkasında saklanıyordu. - Tom was hiding behind the door.

Tom dağlarda saklanıyordu. - Tom was hiding in the mountains.

masking
{f} maskele

Mary duygularını maskelemede iyi değildir. - Mary is not good at masking her emotions.

Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı. - Tom handed Mary the roll of masking tape.

stripping
{f} soy
stripping
{i} soyma
hiding
saklayarak
masking
(Mühendislik) maskeleme

Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı. - Tom handed Mary the roll of masking tape.

Mary duygularını maskelemede iyi değildir. - Mary is not good at masking her emotions.

masking
maskeleyerek
hiding
{i} saklama

Gerçek duygusunu saklamada uzman oldu. - He has become expert in hiding his true feeling.

Annemin benden bir şey saklayıp saklamadığını merak ediyorum. Bugün beni orospu çocuğu diye çağırdı. - I wonder if my mother is hiding something from me. She called me a son of a bitch today.

hiding
{i} dayak
hiding
{i} saklanma

Yeni bir saklanma yeri bulmam gerekiyor. - I need to find a new hiding place.

Tom ailesini terk etti ve saklanmaya gitti. - Tom abandoned his family and went into hiding.

hiding
{i} gizleme

Kendini gizlemen işe yaramaz. - Hiding yourself won't help.

Tom'un bir şey gizlemediğini nasıl biliyorsunuz? - How do you know Tom wasn't hiding something?

hiding
{i} dövme
hiding
dayak/saklama/saklanma
masking
(Askeri) MASKELEME: Elektronik harpte, özel bir elektromanyetik radyasyonun, kaynak ve/veya amacının saklanması maksadıyla ilave göndericilerin kullanılması
ألمانية - الإنجليزية
stripping
blotting out
blinding out
masking
tuning out
masking off
masking out
fading out
hiding
obliterating