aus!

listen to the pronunciation of aus!
ألمانية - التركية
(Gramer) (zaman edati) (-den, -dan)
[das] avut
(Gramer) (durum edati) (-den, -dan) yapılma
-den, -dan; dışarı; bitmiş, tamam; kapalı
{aus} -den, -dan, içinden; -den dolayı; -den yapılmış; tamam, bitti
aus -den, -dan, içinden; -den dolayı; -den yapılmış; tamam, bitti
(Gramer) (yer edati) (-den, -dan) içinden
(Gramer) (sebep edati) …dolayısıyla, sebebiyle
(Gramer) den, -dan) (ZEİTVERHäLTNİS); (-den, -dan) içinden (RAUMVERHäLTNİS); (-den, -dan) yapılma (MODALVERHäLTNİS); …dolayısıyla, sebebiyle (KAUSALVERHäLTNİS) Dativ alır
الإنجليزية - التركية

تعريف aus! في الإنجليزية التركية القاموس.

end
{f} sona ermek

Öyle sona ermek zorunda değildi. - It didn't have to end like that.

Bir rüyayı yaşıyorsun ve rüya sona ermek üzere. - You are living a dream, and the dream is about to end.

end
{f} son vermek

Tom buna bir son vermek istiyor. - Tom wants to end this.

Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar. - Scientists are working hard to put an end to AIDS.

end
son bulmak
end
sona erdirmek

Fadıl evliliği sona erdirmek istedi. - Fadil wanted to end the marriage.

Japonya, Kore için herhangi bir Rus tehdidini sona erdirmek istiyordu. - Japan wanted to end any Russian threat to Korea.

Australia
{i} Avustralya

Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur? - What's New Zealand like? Is it as sparsely populated as Australia?

Avustralya'da biri İngilizce konuşur. - In Australia, one speaks English.

end
{i} mec. ölüm, son
end
son kısım
end
bitim

Dersin bitimine 10 dakika kaldı. - 10 minutes remained until the end of the lesson.

Onlar performansın bitiminden önce ayrıldılar. - They left before the end of the performance.

end
{f} bit

Bu yaz tatili çok çabuk bitti. - The summer vacation has come to an end too soon.

Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter. - Life never ends but earthly life does.

end
{i} erek
end
{i} akıbet
Australia
(isim) Avustralya
end
encam
end
{i} kalıntı
end
end onbaş başa
end
tos vuruşu gibi baş başa
end
(Tıp) Son, uç, herhangi bir oluşumun sonu veya ucu
end
baş

Başlangıcı olanın sonu da vardır. - Whatever has a beginning also has an end.

O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı. - He tried to kill himself but it ended in failure.

end
(Tekstil) 1. uç 2. son
ألمانية - الإنجليزية
Drop it!
Drop!
end
out of play
finish
touch (ball sports)
out of
over
for
out
dating from
originating from
arising out
dating back
الإنجليزية - الإنجليزية
Australia
Army of the United States
United States armed forces
Atlantic University Sport Formerly Atlantic Universities Athletic Association (AUAA)
Austudy Payment
Assistant Under Secretary (Security & Support)