Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
- Also Felicja has blonde straight hair.
Caddede yaklaşık 100 metre kadar düz gidin, ve üç yollu kavşağa varırsınız.
- Go straight up the street for about 100 meters, and you will get to the junction of three roads.
Heteroseksüel misin yoksa homoseksüel mi? Ben heteroseksüelim.
- Are you straight or gay? I'm straight.
Tom heteroseksüel bir erkek.
- Tom is a straight guy.
Bize doğru yolu göster.
- Show us the straight path.
O kelimelerin doğruca kalbinden geldiğini söyledi.
- He said the words came straight from his heart.
Dosdoğru kapıya gittim.
- I went straight to the door.
O, dosdoğru bana doğru geldi.
- He came straight up to me.