aufnahmen

listen to the pronunciation of aufnahmen
ألمانية - التركية
kayıtları
الإنجليزية - التركية

تعريف aufnahmen في الإنجليزية التركية القاموس.

photos
fotoğraflar

Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi. - Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.

Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler. - They showed me a lot of beautiful photos.

photos
fotolar

Bütün fotolar onun Twitter hesabına gönderildi. - All the photos were posted on her Twitter profile.

records
(Bilgisayar) kayıt

Stokta yüzlerce kayıtlarımız var. - We have hundreds of records in stock.

O, mali kayıtları nasıl tutacağını öğrenecekti. - He would learn how to keep financial records.

records
(Ticaret) dosyalar
records
(Ticaret) siciller
pictures
{i} sinema
receptions
resepsiyonlar
records
kayıtlar

Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir. - A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.

Stokta yüzlerce kayıtlarımız var. - We have hundreds of records in stock.

pictures
(isim) sinema
pictures
Resimler

Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim. - I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.

Bu resimler onun tarafından yapıldı. - Those pictures were painted by him.

records
(Askeri) KAYITLAR, EVRAK: Dosya dolaplarında sandıklarda veya raflarda biriken ve muhafaza edilen, büro veya dolaplarda yer işgal eden hertürlü evrak, fotoğraf (film dahil) şekil ve özelliklerine bakılmaksızın her türlü fotokopi ve haritalar. Yayınlar ve ikmal maksadıyla elde tutulan kullanılmamış basılı kağıtlar bunun dışındadır. Bu terim dosyalar (files) ile aynı anlamda fakat daha şümullü bir terimdir ve daha geniş bir anlam taşır
records
arşiv
records
zabıtlar