O, tehlikeye maruz kaldı.
- He was exposed to danger.
Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
- The commander exposed his men to gunfire.
Birçok tehlikelere maruz kaldı.
- He was exposed to many dangers.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
- In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
Fadıl karanlık sırrını açıkladı.
- Fadil exposed his dark secret.