außer kraft gesetzt

listen to the pronunciation of außer kraft gesetzt
الإنجليزية - التركية

تعريف außer kraft gesetzt في الإنجليزية التركية القاموس.

suspended
(Tıp) Askıda, muallata
suspended
(İnşaat) askıda

Senin lisansın hala askıda, değil mi? - Your license is still suspended, isn't it?

Benim lisansım hâlâ askıda. - My license is still suspended.

suspended
askıda duran
invalidated
{f} iptal et
overridden
{f} iptal et
suspended
{f} askıya al

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​. - The lamp was suspended from the branch of a tree.

Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm. - I saw my Twitter account suspended after a while.

invalidated
doğrulanmamış
overridden
iptal et(mek)
suspended
Asılı, askıda; muallakta
suspended
askıya alınmış

Tom askıya alınmış olmalıydı. - Tom should've been suspended.

Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir. - My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.

suspended
(Elbise) Askılı
overridden
çiğne
suspended
{s} geçici olarak durmuş
suspended
{s} ara verilmiş
suspended
{s} uzaklaştırılmış
suspended
(sıfat) asılı, asma, asılmış, ara verilmiş, askıya alınmış, geçici olarak durmuş, uzaklaştırılmış, ertelenmiş, görevden alınmış
suspended
{s} ertelenmiş

Tom'a altı ay ertelenmiş hapis cezası verildi. - Tom was given a six-month suspended sentence.

suspended
{s} asılı

Dünya sadece uzayda asılı duran bir küredir. - The earth is just a sphere suspended in space.

suspended
{s} asma

Dairemde asma tavan var. - My apartment has a suspended ceiling.

suspended
{s} asılmış
ألمانية - الإنجليزية
repealed
overruled
abrogated
suspended
overridden
invalidated
Das Urteil wurde vom Obersten Gerichtshof außer Kraft gesetzt.
The verdict was overruled by the Supreme Court
außer kraft gesetzt
المفضلات