Bir müze görevlisi olarak çalışıyorum.
- I work as a museum attendant.
Fuarda görevli olmak için başvuruda bulundum.
- I applied to be an attendant at the exposition.
Ben partine katılmaktan mutlu olacağım.
- I will be happy to attend your party.
Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.
- Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.
Katılanlar tüm ihtiyaçlarımızı tahmin etti.
- The attendants anticipated all our needs.
Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.
- He has only one servant to attend on him.
Plan hemen hemen tüm katılımcılar tarafından desteklendi.
- The plan was supported by practically all the attendants.
O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.
- I'm so busy I can't attend the party.
Meşgul olmam gereken işlerim var.
- I have things to attend to.
I attended a one-room school next door to the palace and studied English, Xhosa, history and geography.