Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.
- Tom and Mary attempted to murder John.
Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.
- He is too much of a coward to attempt it.
O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
- She attempted to kill herself.
Diğer insanların eşyalarını çalmaya kalkışma!
- Don't attempt to steal other people's belongings!
Bunu tek başına yapmaya kalkışma.
- Don't attempt to do this by yourself.
Sorunu düzeltmeye çabalıyoruz.
- We're attempting to correct the problem.
Tüm çabalarımız boşunaydı.
- All our attempts were in vain.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.
Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.
- Masterpieces are only successful attempts.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
The revolutionaries made several attempts on the monarch's life.