Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
- The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.
Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.
- Tom is attempting to climb the rock.
O, intihar teşebbüsünde bulundu.
- He attempted suicide.
Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.
- He is too much of a coward to attempt it.
Tom bile Mary'ye yardım etmeye kalkışmadı.
- Tom didn't even attempt to help Mary.
Bunu tek başına yapmaya kalkışma.
- Don't attempt to do this by yourself.
Tüm çabalarımız boşunaydı.
- All our attempts were in vain.
Sorunu düzeltmeye çabalıyoruz.
- We're attempting to correct the problem.
Bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı.
- This attempt resulted in failure.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
The revolutionaries made several attempts on the monarch's life.