I have tried to overcome my shyness, but to no avail.
- Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
It took me a week to get over my cold.
- Soğuk algınlığımı atlatmak bir haftamı aldı.
It took more than a month to get over my cold, but I'm OK now.
- Üşütmemi atlatmak bir aydan daha fazla sürdü fakat şimdi iyiyim.
It'll take me a long time to get over my cold.
- Soğuk algınlığımı atlatmak uzun zamanımı alacak.
Tom often skips meals.
- Tom genellikle öğün atlar.
I skipped my breakfast.
- Sabah kahvaltımı atladım.
Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
- Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
He is sure to set a new record in the triple jump.
- O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.