Jane skipped the questions she couldn't answer.
- Jane cevap veremediği soruları atladı.
I skipped my breakfast.
- Sabah kahvaltımı atladım.
He is sure to set a new record in the triple jump.
- O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
- Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.