Çalışma odasında hâlâ iş başında.
- He is still at work in the workroom.
Tom ve Mary şu anda iş başında.
- Tom and Mary are at work now.
Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.
- Tom has to speak French at work.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.
- I'd like to spend less time at work and more time at home.
Evde mi yoksa işte mi daha fazla zaman harcarsın?
- Do you spend more time at home or at work?
Polis o gün nöbetçiydi.
- The policeman was on duty on that day.
Polislerin görev başında içmelerine izin verilmez.
- The police aren't allowed to drink on duty.
Şimdi görev başında olmam gerekiyor.
- I'm supposed to be on duty now.
Sabah dokuzdan akşam beşe kadar görevdeyim.
- I'm on duty from 9:00 a.m. to 5:00 p.m.
Bu pazar görevde olacağım.
- I'll be on duty this Sunday.
Bay Joel şimdi görevlidir.
- Mr. Joel is now on duty.
Görevli cankurtaran yok.
- There's no lifeguard on duty.
Don't interrupt me while I'm at work on my housing project.
He's not at home at the moment, he's at work.
... We have to work out how valuable these pages are going ...
... her older brother PJ doing today some work at the last minute as usual ...