Bizim için sürpriz oldu, o hemen yeniden hayata döndü.
- To our surprise, she revived at once.
Hemen yolculuğa hazırlan.
- Get ready for the trip at once.
Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
- Having seen him in the picture, I recognized him at once.
Derhal işimize başlayalım.
- Let's begin our work at once.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.
- You can't do two things at once.
Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
- Don't try to do all these things at once.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
- Nobody can do two things at once.
Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.
- All at once they began to laugh.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Aniden bir silah sesi duyduk.
- All at once we heard a shot.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
Aynı anda ışıklar kesildi.
- All at once the lights went out.
Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.
- We all stood up at once.
Bu birdenbire olmadı.
- It didn't happen all at once.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
He tried to eat four cookies at once.