at the appointed hour, at the correct time

listen to the pronunciation of at the appointed hour, at the correct time
الإنجليزية - التركية

تعريف at the appointed hour, at the correct time في الإنجليزية التركية القاموس.

on time
vaktinde

Tom her zaman vaktinde gelmez fakat Mary genellikle gelir. - Tom doesn't always arrive on time, but Mary usually does.

Tom'un vaktinde geleceğinden şüphem yok. - I don't doubt that Tom will arrive on time.

on time
dakikası dakikasına
on time
tam zamanında

Okula tam zamanında geldi. - He arrived at school exactly on time.

Benden onu tam zamanında uyandırmamı istedi. - He asked me to wake him up on time.

on time
vakitli
on time
zamanında

Zamanında olmak istiyorsan, 11:00'e kadar orada olmalısın. - If you want to be on time, you should be there by 11 o'clock.

Onların zamanında geleceğine inanabilirsin. - You can rely on their coming on time.

on time
tam vaktinde

Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım. - In the end I ran to the station, and somehow got there on time.

on time
nında, vaktinde, vakitli: She's always on time. Her zaman vaktinde gelir
الإنجليزية - الإنجليزية
on time