at some one period of time; used indefinitely

listen to the pronunciation of at some one period of time; used indefinitely
الإنجليزية - التركية

تعريف at some one period of time; used indefinitely في الإنجليزية التركية القاموس.

once
bir kere

Bir kerede iki yerde olamazsın. - You can't be two places at once.

Bir keresinde babanla karşılaştım. - I met your father once.

once
birdenbire

Birdenbire, tiz bir çığlık duydum. - All at once, I heard a shrill cry.

Birdenbire, o konuştu. - All at once, he spoke out.

once
bir defa

Senin bir defa televizyona çıktığını hatırlıyorum. - I remember you appeared on television once.

Kimse bir defada iki şeyi yapamaz. - Nobody can do two things at once.

once
onceki
once
bir zamanların
once
var olan
once
bir sefere mahsus
once
bir zamanlar

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım. - I met him once when I was a student.

Onu bir zamanlar trende gördüm. - I have seen him once on the train.

once
-diği zaman
once
herhangi bir zamanda
once
bir zamanlar, eskiden. bağ
once
(isim) bir kere
once
baglaç
once
bir vakitler
once
conj. hemen
once
eskiden

Sana eskiden hiç söz etmedim. - I never mentioned you once.

once
olur olmaz

Çocukların olur olmaz anlayacaksın. - You'll understand once you have kids.

Sarhoş olur olmaz terbiyesini takınmaz. - He doesn't behave himself once he's drunk.

once
bir kez, bir defa
once
bir -se ..., bir -di mi ...: Once he's started you can't get him to stop. Bir
الإنجليزية - الإنجليزية
once
at some one period of time; used indefinitely
المفضلات