Ona nereye gittiğini sordum.
- I asked him where he was going.
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your dad went?
Kadını nerede gördün?
- Where did you see the woman?
Nerede oturmak istiyorsun?
- Where do you want to sit?
Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
- Please tell me where you will live.
Nerede oturmak istiyorsun?
- Where do you want to sit?
Nereden iyi bir vergi avukatı bulabilirim?
- Where can I get hold of a good tax lawyer?
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
- Do you know where George bought his tennis racket?
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Hani küçük prensesim?
- Where's my little princess?
Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.
- Foreign accent syndrome is an as-yet unexplained medical condition where the patient can no longer pronounce his mother tongue correctly and seems to have a foreign accent.
Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi.
- The situation has come to the point where we either sink or swim.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Where there's smoke there's fire.
He is looking for a house where he can have a complete office.