at no time, in no degree, not even

listen to the pronunciation of at no time, in no degree, not even
الإنجليزية - التركية

تعريف at no time, in no degree, not even في الإنجليزية التركية القاموس.

never
hiç

O kitabı hiç okumadım. - I have never read that book.

O kitabı hiç okumadım. - I never read that book.

never
asla

Hafta sonları asla çalışmam. - I never work on weekends.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

never
hiçbir şekilde
never
hiç bir zaman

Ben hiç bir zaman bir kişiye söz vermedim. - I never promised anybody anything.

Tom hiç bir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek. - Tom is never going to let you go to Boston by yourself.

never
ZararıBoş
never
(Konuşma Dili) ömrü billah
never
hiçbir zaman

İyi bir savaş, ne de kötü bir barış hiçbir zaman olmadı. - There never was a good war nor a bad peace.

Hiçbir zaman savaşlara inanmadım. - I have never believed in wars.

never
katiyen

Dedem ve büyükannem sütlü kahveyi katiyen sevmezlerdi. - My grandparents never liked coffee with milk.

never
hiçbir suretle
never
balık kavağa çıkınca
never
taş çatlasa
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} never
at no time, in no degree, not even
المفضلات