Düne karşın,bugün hiç sıcak değil.
- In contrast to yesterday, it isn't hot at all today.
O bebek gerçekten hiç şirin değildir.
- That baby is really not cute at all.
Tom hiçbir şekilde ikna olmuş gibi görünmüyor.
- Tom doesn't look at all convinced.
Senin metodlarınla hiçbir şekilde aynı fikirde değilim.
- I don't agree with your methods at all.
O hiçbir biçimde sorun olmayacak.
- It's not going to be a problem at all.
Güneş olmasa hiçbir biçimde yaşayamayız.
- If it were not for the sun, we could not live at all.
Tom asla sizinle aynı fikirde görünmüyor.
- Tom doesn't seem to agree with you at all.
Asla hatalı değilsin.
- You are not at all wrong.
Onun tuhaf olduğunu hiç de düşünmüyorum.
- I don't think it's strange at all.
Tom'un pazartesi günü hiç dersi yok.
- Tom has no classes at all on Monday.
Kapıda her ne pahasına olursa olsun sizi görmek isteyen bir adam var.
- There's a man at the door who wants to see you at all costs.
Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
- I will accomplish it at all costs.
If you can see any problems at all, tell us so we can fix them.
I can't swim for toffee.
... Over Medicine," the other four things were all things that ...
... being who doesn't want all of his communications being available to anyone who can bribe a ...