Meeting of Parliament. — Choice of a whig Speaker. — Speech from the throne. — Parliamentary proceedings, and party bickerings.
How many shots did you hear?
- Kaç tane atış duydunuz?
The goalkeeper for France dived to the ground and saved Ronaldo’s shot.
- Fransa'nın kalecisi yere daldı ve Ronaldo'nun atışını kurtardı.
Tom watched Mary throwing rocks into the water.
- Tom Mary'nin taşları suya atışını izledi.
Feel your heart beat!
- Kalbinizin atışını hissedin!
I can hear your heart beating.
- Senin kalp atışını duyabiliyorum.
You should put something in your stomach before you go.
- Gitmeden bir şeyler atıştırmalısın.
Do you think the shooting was accidental?
- Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz?
Every time I practice shooting, I miss the target.
- Her zaman atış yaparım, hedefi ıskalarım.
The patient doesn't have a pulse anymore.
- Hastanın artık bir nabız atışı yok.
The commander exposed his men to gunfire.
- Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
At what time did you hear the gunshot?
- Saat kaçta silah atışı duydunuz?
I'm not sure what it was, but it sounded like a gunshot.
- Onun ne olduğundan emin değilim ama bir silah atışına benziyordu.
This tank can shoot on the move.
- O tank hareket ederken atış yapabilir.
This tank can shoot on the move.
- Bu tank hareket halinde atış yapabilir.
What happened in the third inning?
- Üçüncü atışta ne oldu?
Our team scored five runs in the last inning.
- Ekip son atışta beş sayı kazandı.
I can hear your heart beating.
- Senin kalp atışını duyabiliyorum.