atölye

listen to the pronunciation of atölye
التركية - الإنجليزية
workshop

I am working at the workshop. - Ben atölyede çalışıyorum.

He's making a table in his workshop. - Atölyesinde bir tablo yapıyor.

studio, atelier
atelye
works; machine shop
atelier

I visited the atelier of a painter that I had not visited in a long time. This painter had just acquired a new model and he was in a very good mood. - Ben uzun süre ziyaret etmediğim bir ressamın atölyesini ziyaret ettim. Bu ressam az önce yeni bir model edindi ve çok iyi bir ruh hali içindeydi.

studio

There are hundreds of books in his studio. - Atölyesinde yüzlerce kitap var.

workplace
mill
engineer's workshop
(Ticaret) work

I am working at the workshop. - Ben atölyede çalışıyorum.

Tom has a workshop in his basement. - Tom'un bodrumunda bir atölyesi var.

(Ticaret) work shop
office
artist's workroom
shop

I'm going to the repair shop. - Tamir atölyesine gidiyorum.

{i} works

Dan drove the train to a maintenance workshop. - Dan treni bir bakım atölyesine sürdü.

I am working at the workshop. - Ben atölyede çalışıyorum.

machine shop
atelye
studio
atölyeler
workshops
mekanik atölye
(Askeri) mechanical workshop
atelye
workshop
atelye
workshop " atölye; studio" atölye
atelye
studio, atelier
atelye
shop
atelye
plant
temiz atölye
clean workstation
التركية - التركية
Zanaatçıların veya resim, heykel sanatlarıyla uğraşanların çalıştığı yer, işlik
işlik
atölye resmi
Bir işin ayrıntılarını gösteren ve atölyede yapım sırasında kullanılan 1/1 ölçüdeki teknik resim
atelye
işlik
atelye
bakınız atölye
الإنجليزية - التركية

تعريف atölye في الإنجليزية التركية القاموس.

atelye
atölye
atölye
المفضلات