الإنجليزية - التركية
تعريف astonishing, amazing, wonderful في الإنجليزية التركية القاموس.
- surprising
- {s} şaşırtıcı
Onun düğünü hakkında bir şey duymamış olman şaşırtıcı.
-It's surprising that you haven't heard anything about her wedding.
Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
-Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
- surprising
- {s} hayret verici
- surprising
- sürpriz
Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.
-The idea of surprising her suddenly crossed my mind.
Şimdi bu sürpriz değil.
-That's not surprising nowadays.
- surprising
- şaşırtmak
- surprising
- şaşılası
- surprising
- {f} şaşırt
Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
-Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.
-The number of people who die in traffic accidents is surprising.
- surprising
- surprisinglyhayret uyandıracak şekilde
- surprising
- gafil avla/şaşırt
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف astonishing, amazing, wonderful في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} surprising
- astonishing, wonderful
- {a} amazing
المصطلحات ذات الصلة
astonishing, amazing, wonderful
الواصلة
astonishing, amazing, won·der·fulالنطق
Resimler
المفضلات