Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
- Tom put all of his assets in a blind trust.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
- He has over a million dollars in assets.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
- This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
Leyla'nın mal varlıkları donduruldu.
- Layla's assets were frozen.
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
- Tom put all of his assets in a blind trust.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
- He has over a million dollars in assets.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
- This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
Sen benim için değerli bir varlıksın.
- You're a valuable asset to me.
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
- Tom put all of his assets in a blind trust.
Fadıl, Leyla'yı bir mal olarak gördü.
- Fadil saw Layla as an asset.
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
- Tom put all of his assets in a blind trust.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
- He has over a million dollars in assets.
His assets are much greater than his liabilities.
These shares are a valuable asset.
... are only 50 percent of the world’s people in cities. Cities generate cultural assets, ...
... that will increasingly be the case as cities concentrate assets. ...