She is never online, even during her vacation.
- O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
It is by no means easy to please everybody.
- Herkesi memnun etmek asla kolay değil.
He is by no means wanting in courage.
- Onun asla cesareti eksik değil.
I don't ever want to see him again.
- Onu asla tekrar görmek istemiyorum.
Tom doesn't want to ever leave Boston.
- Tom asla Boston'u terk etmek istemiyor.
I've never seen such a thing in my life, not once!
- Ben, hayatımda böyle bir şeyi asla görmedim, bir kez değil!
You are not at all wrong.
- Asla hatalı değilsin.
Tom doesn't seem to agree with you at all.
- Tom asla sizinle aynı fikirde görünmüyor.
Snakes are animals I don't like in the least.
- Yılanlar asla sevmediğim hayvanlardır.
I am not in the least concerned about the result.
- Asla sonuçla ilgilenmiyorum.
He is by no means wanting in courage.
- Onun asla cesareti eksik değil.
Astronomy is by no means a new science.
- Astronomi asla yeni bir bilim değildir.
You never get something for nothing.
- Bir şeyi asla bedava alamazsın.
Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
- Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
You are not at all wrong.
- Asla hatalı değilsin.
There's no way she'll ever marry Sato.
- Sato ile asla evlenmez.