asistan

listen to the pronunciation of asistan
التركية - الإنجليزية
assistant

He made me his assistant. - O, beni asistanı yaptı.

We employed her as an assistant. - Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.

helper
assistant to a professor
assister
personal assistant

Tom's personal assistant has a personal assistant. - Tom'un kişisel asistanının bir kişisel asistanı var.

Mary is Tom's personal assistant. - Mary, Tom'un kişisel asistanıdır.

tutor
assistant (professor)
demonstrator; intern
coadjutor
assistant to a professor; assistant doctor; assistant
assistant doctor
assistance
{i} intern
{i} demonstrator
instruct
assistant professor
التركية - التركية
Yardımcı
Araştırma görevlisi
ASİSTAN
(Osmanlı Dönemi) Fr. Profesör veya hekim yardımcısı
asistan
المفضلات