aside; away

listen to the pronunciation of aside; away
الإنجليزية - التركية

تعريف aside; away في الإنجليزية التركية القاموس.

apart
ayrı

O, ebeveynlerinden ayrı yaşıyor. - He lives apart from his parents.

Nasıl çalıştığını anlamak için ayrı şeyler almayı isterim. - I like to take things apart to see what makes them tick.

apart
birbirinden ayrı: The two
apart
parçalar

O, bir saati parçalara ayırdı. - He took apart a watch.

Elektrikli cihazları parçalarına ayırmayı seviyor. - He likes to take electric devices apart.

apart
başka

Tom'un dairesinde başka ne buldun? - What else did you find in Tom's apartment?

Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez. - Apart from my sister, my family doesn't watch TV.

apart
bir yanda
apart
parçalar halinde
apart
uzakta

Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır. - For many books, the covers are too far apart.

Tom çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulmalı. - Tom needs to find an apartment not too far from where he works.

apart
uyuşmayan
apart
bölüm bölüm
apart
bağsız
apart
ayrılmış
brush aside, away
bir kenara itmek, boş vermek, boşlamak
apart
parça parça

Şeyler parça parça oluyor. - Things are coming apart.

apart
set apart ayırmak
apart
müstakil bir şekilde
apart
drift apart sürüklenmek uzaklaşmak
apart
bağımsız olarak
apart
bir tarafa
apart
tedricen ayrı düşmek
الإنجليزية - الإنجليزية
apart