asansörsüz

listen to the pronunciation of asansörsüz
التركية - الإنجليزية
walkup
low-rise, walkup
without an elevator (of a building)
walk-up
asansör
{i} elevator

The elevators in a skyscraper are vital systems. - Bir gökdelendeki asansörler hayati sistemlerdir.

Give me a room near the elevator. - Bana asansöre yakın bir oda ver.

asansör
{i} lift

My mother is afraid of lifts. - Annem asansörden korkar.

The lift has an automatic door. - Asansörün otomatik bir kapısı var.

asansörsüz apartman
walk-up
asansör
{i} cage
asansör
elevator, Brit. lift
asansör
mechanical apparatus for moving people or items from floor to floor within a building
asansör
lift, elevator
asansör
(İnşaat) lift (conveyor)
التركية - التركية

تعريف asansörsüz في التركية التركية القاموس.

asansör
İnsanları, yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işleyen araç
asansör
İnsanları veya yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren elektrikle işler araç