Hangi fakülteyi seçeceği hakkında şaşırmıştı.
- He was at a loss as to which faculty to choose.
Avustralyalı tarihi hakkında Tom'un bildiği kadar çok bilen biriyle asla tanışmadım.
- I've never met anyone who knows as much about Australian history as Tom does.
Ne yapılması konusunda benim görüşüm onunkinden farklıydı.
- My view was different from his as to what should be done.
Peşin mi ya da çekle mi ödeyeceği konusunda o hiçbir şey söylemedi.
- He didn't say anything as to whether he was going to pay in cash or by check.
Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi.
- Nobody could decide as to what to do.
Kimin kazanacağına gelince bir şanstır; her iki takım da kalite olarak aynıdır.
- It's a tossup as to who will win; both teams are about the same in quality.
Sort them as to size and color.
As to your earlier question, I don't think I know the answer.