as much as the arm can hold

listen to the pronunciation of as much as the arm can hold
الإنجليزية - التركية

تعريف as much as the arm can hold في الإنجليزية التركية القاموس.

as much as
olduğu kadar

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

Mümkün olduğu kadar tünellerden kaçınmaya çalışacağım. - I will try to avoid tunnels as much as possible.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

as much as
kadar çok

Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor. - Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.

Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor. - Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.

armful
{s} kucak dolusu: an armful of oranges kucak dolusu portakal
armful
kucak dolu

Tom, bir kucak dolusu kitap taşıyordu. - Tom was carrying an armful of books.

Tom bir kucak dolusu çamaşırla odaya gitti. - Tom walked into the room with an armful of laundry.

armful
{i} kucak dolusu

Tom bir kucak dolusu çamaşırla odaya gitti. - Tom walked into the room with an armful of laundry.

Tom, bir kucak dolusu kitap taşıyordu. - Tom was carrying an armful of books.

armful
(isim) kucak dolusu
as much as
aynı
as much as
bile
الإنجليزية - الإنجليزية
armful
as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as the arm can hold

    الواصلة

    as much as the arm Can hold

    التركية النطق

    äz mʌç äz dhi ärm kın hōld

    النطق

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ᴛʜē ˈärm kən ˈhōld/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ðiː ˈɑːrm kən ˈhoʊld/
المفضلات