as much as spoon can hold at once

listen to the pronunciation of as much as spoon can hold at once
الإنجليزية - التركية

تعريف as much as spoon can hold at once في الإنجليزية التركية القاموس.

as much as
olduğu kadar

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor. - Novels aren't being read as much as they were in the past.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım. - I will help as much as I can.

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı. - The news surprised him as much as it did me.

as much as
kadar çok

Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor. - Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.

Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor. - Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.

spoonful
kaşık dolu

Ben her zaman çayıma bir kaşık dolusu bal eklerim. - I always add a spoonful of honey to my tea.

Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi. - Tom ate a spoonful of peanut butter.

as much as
aynı
as much as
bile
spoonful
{i} kaşık dolusu

Tom kavanozdan bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yemekten hoşlanıyor. - Tom likes to eat spoonfuls of peanut butter right out of the jar.

Ben her zaman çayıma bir kaşık dolusu bal eklerim. - I always add a spoonful of honey to my tea.

spoonful
(isim) kaşık dolusu
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} spoonful
as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as spoon can hold at once

    الواصلة

    as much as spoon Can hold at once

    التركية النطق

    äz mʌç äz spun kın hōld ät wʌns

    النطق

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈspo͞on kən ˈhōld ˈat ˈwəns/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈspuːn kən ˈhoʊld ˈæt ˈwʌns/
المفضلات