as much as one wants

listen to the pronunciation of as much as one wants
الإنجليزية - التركية
doya doya
to one's heart's content
doya doya
as much as
olduğu kadar

Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın. - If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.

Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu. - If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım. - I will help as much as I can.

as much as
kadar çok

Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor. - Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

to one's heart's content
(deyim) İstediği kadar, canı ne kadar isterse, gönlünce
as much as
aynı
as much as
bile
to one's heart's content
canı istediği kadar
الإنجليزية - الإنجليزية
(deyim) to one's heart's content
as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as one wants

    التركية النطق

    äz mʌç äz hwʌn wônts

    النطق

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈhwən ˈwônts/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈhwʌn ˈwɔːnts/
المفضلات