as much as one can

listen to the pronunciation of as much as one can
الإنجليزية - التركية
elinden geldiği kadar
elinden geldiği kadar, gücü yettiği kadar, yapabildiği kadar: I'll help as much as I can. Elimden geldiği kadar yardım edeceğim. as nearly as I can tell yaklaşık olarak, bildiğim kadarıyla
gücü yettiği kadar
yapabildiği kadar
as much as
olduğu kadar

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

Mümkün olduğu kadar tünellerden kaçınmaya çalışacağım. - I will try to avoid tunnels as much as possible.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı. - The news surprised him as much as it did me.

as much as
kadar çok

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu. - Tom didn't love Mary as much as she loved him.

as much as
aynı
as much as
bile
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف as much as one can في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as one can

    الواصلة

    as much as one Can

    التركية النطق

    äz mʌç äz hwʌn kın

    النطق

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈhwən kən/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈhwʌn kən/
المفضلات