Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
- I decided to be happy because it's good for my health.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Kötü hava yüzünden, o gelemedi.
- Because of the bad weather, he couldn't come.
Posta grev yüzünden ertelendi.
- The mail is delayed because of the strike.
He's not a nice guy, because he yells at people for no reason.