as an example

listen to the pronunciation of as an example
الإنجليزية - التركية

تعريف as an example في الإنجليزية التركية القاموس.

for example
mesela

Hayvanları seviyorum, mesela kediler ver köpekleri. - I like animals, for example, cats and dogs.

Mesela, İngilizceyi seviyor musun? - For example, do you like English?

for instance
örneğin

Ortak çok şeyimiz var: örneğin hobilerimiz, eğitim durumu. - We have many things in common: hobbies, educational backgrounds, for instance.

Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne? - What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance?

for example
meselâ

Mesela, İngilizceyi seviyor musun? - For example, do you like English?

Mesela, bu bir kalem. - For example, this is a pen.

for example
örneğin

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar. - The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin. - Japan is full of beautiful cities. Kyoto and Nara, for example.

for instance
meselâ

Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır. - A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.

for instance
örnek vermek gerekirse
for instance
örnek verecek olursak
for instance
örnek vermemiz gerekirse
for instance
mesela

Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır. - A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.

الإنجليزية - الإنجليزية
for instance
for example

Many types of cheese exist, for example Gouda and Cheddar.

as an example

    الواصلة

    as an ex·am·ple

    التركية النطق

    äz ın îgzämpıl

    النطق

    /ˈaz ən əgˈzampəl/ /ˈæz ən ɪɡˈzæmpəl/

    فيديوهات

    ... Take Search for example. ...
    ... oil production. What I'm not for is us ignoring the other half of the equation. So, for example, ...
المفضلات