Tom'la şahsen konuşmam lâzım.
- I need to speak to Tom personally.
Şahsen ben kürtaja karşı olduğumu söylüyorum.
- I tell you that I am personally against abortion.
Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim.
- I'll personally visit you.
Kişisel olarak, bundan hoşlandım.
- Personally, I liked this one.
Ben sadece bizzat öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanlardan et yerim.
- I only eat meat from animals that I have personally killed and butchered.
Tom'la bizzat konuşabilip konuşamayacağımı merak ediyorum.
- I wonder if I might speak to Tom personally.
... In many ways, I'm the most unlikely person on the planet ...
... model, wherein the first person to use the machine gets to initialize its root of trust. ...