O gelir gelmez bu mesajı ona ver.
- Give him this message as soon as he arrives.
O gelir gelmez ona söylerim.
- As soon as he arrives, I'll tell him.
Öğleden sonra erken saatlerde Kennedy Havaalanına varmak istiyorum.
- I want to arrive at Kennedy Airport early in the afternoon.
Birkaç dakika erken varmak her zaman iyi bir fikir.
- It's always a good idea to arrive a few minutes early.
İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!
- Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!
İşyerine ter içinde gelmek istemiyorum.
- I don't want to arrive all sweaty at work.
Erken gelmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to arrive early.
Viracopos'a sabah saat birde ulaştık.
- We arrived at Viracopos at one o'clock in the morning.
Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
- Truman arrived at the White House within minutes.
We arrived and booked in.
He had finally arrived on Broadway.
He died previous to my arrival.
- He died before I arrived.