arouse or elicit a feeling

listen to the pronunciation of arouse or elicit a feeling
الإنجليزية - التركية

تعريف arouse or elicit a feeling في الإنجليزية التركية القاموس.

excite
heyecanlandırmak
excite
{f} heyecan uyandırmak
excite
harekete getirmek
excite
alevlendirmek
excite
yol açmak
excite
(Tıp) eksite etmek
excite
heyecanlandır

Para beni heyecanlandırmıyor. Beni sakinleştiriyor. - Money doesn't excite me. It calms me.

Onun tur vuruşu kalabalığı heyecanlandırdı. - His home run excited the crowd.

excite
-e neden olmak
excite
çıkarmak
excite
uyar
excite
(fiil) heyecanlandırmak, heyecan uyandırmak, telaşlandırmak, azdırmak, tahrik etmek, kışkırtmak, uyarmak, neden olmak, uyandırmak
excite
{f} neden olmak
excite
{f} uyandırmak
excite
{f} kışkırtmak, tahrik etmek
excite
{f} telaşlandırmak
excite
{f} tahrik etmek
excite
{f} uyarmak
الإنجليزية - الإنجليزية
excite
arouse or elicit a feeling

    الواصلة

    a·rouse or e·lic·it a feel·ing

    التركية النطق

    ırauz ır îlîsît ı filîng

    النطق

    /ərˈouz ər əˈləsət ə ˈfēləɴɢ/ /ɜrˈaʊz ɜr ɪˈlɪsɪt ə ˈfiːlɪŋ/
المفضلات