تعريف arkadaşlıklar في التركية الإنجليزية القاموس.
- arkadaşlık
- friendship
Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
-Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
The two friends have formed a deep bond of friendship.
-İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.
- arkadaşlık
- friendliness
- arkadaşlık
- company
Who would keep me company?
-Bana kim arkadaşlık ederdi?
Tom and Mary enjoy each other's company.
-Tom ve Mary birbirlerinin arkadaşlıklarından hoşlanırlar.
- arkadaşlık
- fellowship
I bid you greetings and may there be peace through fellowship between us.
-Sana selam teklif ediyorum ve aramızdaki arkadaşlık yoluyla barış olabilir mi.
- arkadaşlık
- brotherhood
- arkadaşlık
- relationship
- arkadaşlık
- self righteous
- arkadaşlık
- attachment
- arkadaşlık
- companionship
He wanted female companionship.
-O kadın arkadaşlık istedi.
Fadil was seeking love and companionship.
-Fadıl sevgi ve arkadaşlık arıyordu.
- arkadaşlık
- congeniality
- arkadaşlık
- amicability
- arkadaşlık
- comradery
- arkadaşlık
- society
- arkadaşlık
- good-fellowship
- arkadaşlık
- comradeliness
- arkadaşlık
- amity
- arkadaşlık
- comradeship
- arkadaşlık
- togetherness
- arkadaşlık
- good fellowship
- arkadaşlık
- camaraderie
- arkadaşlık
- friendship; company, companionship
- arkadaşlık
- association
- arkadaşlık
- sodality
- arkadaşlık
- frat
Company policy precludes fraternization between co-workers.
-Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف arkadaşlıklar في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) TESABUHÂT
- arkadaşlık
- Arkadaş olma durumu, arkadaşa yakışır davranış, omuzdaşlık, ünsiyet
- arkadaşlık
- Arkadaş olma durumu, arkadaşa yakışır davranış, omuzdaşlık, ünsiyet: "Kısa zamanda, unutamayacağım arkadaşlıklar kazandım."- T. Buğra