Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
- How did this misunderstanding ever arise?
Korku, kötülük beklentisinden kaynaklanan acıdır.
- Fear is pain arising from the anticipation of evil.
En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
- The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
Aniden bir sorun ortaya çıktı.
- A problem immediately arose.
Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.
- Some unexpected difficulties have arisen.
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.
- This tradition arose in China.
Because Plato allowed them to co-exist, the meaning and connotations of the one overlap those of the other, and ambiguities arise.
... real world arise in the web as well. ...
... is this idea that many of the problems that arise in the ...